"Hayır" Bir Cevaptan Fazlasıdır
- Dilara Gün
- 19 May 2021
- 1 dakikada okunur
Kendi isteklerimizden feragat etme pahasına; çekindiğimiz, utandığımız, korktuğumuz, o ya da onlar ne der diye düşündüğümüz kaç seferde sessiz kaldık?
Toplumsal hafızamız bize, hayır diyeni sevmememiz gerektiğini öğretir. Onaylamak, sessiz olmak ve uyum sağlamak bizlerin en iyi bildiği şeydir. Eksikleri görebilen, ortaya atılan fikirleri akıl süzgecinden geçirmeden kabul etmeyen, amiyane tabirle hep çıkıntı ve sorun olarak gözükür bu coğrafyada. Hayır cevabının kültürümüzde olumlu bir karşılığı o kadar yoktur ki bu geri dönüt adeta hakaret sayılır. Verici olmak bir lütuf değil, aksine bir zorunluluktur. Muhalefet etmek saygısızlıktır, karşıt fikirler bastırılmalıdır, ama\fakat\lakin’ler kaldırılmalıdır tedavülden ve “yılanın başı küçükken ezilmelidir.”
Ben nesilden nesile kitlesel bir aktarımla adeta genlerimizde taşıdığımız bu algının hafiflemesinin yararımıza olacağının inancındayım çünkü olaylara müdahale edebileceğimiz, “dur ya burada bir sorun var” diyebileceğimiz potansiyelini taşıyoruz hepimiz içimizde.
Hayır cevabı, bu düşünce çerçevesinde koşullanmış zihniyetlerin aksine, bir insanın kendine katabileceği en büyük devrimdir bana sorarsanız. İstemediğini belirtebilmek, başlangıçta sınırlarımızın ihlaline, devamında da bireysel sömürüye bir başkaldırıdır. Bir cevaptır esasen. Hem de dolaysız, net ve ikna edilmesi her zaman gerekmeyecek bir cevap.
Bu noktada 1 dakika durup düşünelim istiyorum. Kendi isteklerimizden feragat etme pahasına; çekindiğimiz, utandığımız, korktuğumuz, o ya da onlar ne der diye düşündüğümüz kaç seferde sessiz kaldık? Bahaneler sıralayarak kaç defa istediğimizin bu olduğuna bizleri inandırmaya çalıştık, çalışıldık?
Elbette bahsettiğim, topluma sağır olarak her arzumuzu fütursuzca ve saygısızca gerçekleştirmek değil. Saldırmak, bağırmak veya öfke içerisinde karşımızda her ne varsa düşman addetmek de değil doğru olan. Unutulmasın ki ne söylediğimiz değil nasıl söylediğimizdir bizi “insan” yapan. Doğru iletişim kanallarını ve sözcüklerin inanılmaz gücünü kullanarak ben, kendimizi başka türlü var edebileceğimize inanıyorum.
Bunu başardığımızda, işte o zaman başka bedenlerin tutsaklığından sıyrılarak, özgürce dolaşabileceğiz fikirlerimizin aydınlığında.


Yorumlar